2 Eylül 2015 Çarşamba

Uzuun bir aradan sonra

Merhabalar tatlı oğlum,

Uzun bir aradan sonra tekrar yazabiliyorum.
Bu süreçte hep senin yanında olmaya çalıştım.
Büyüdün, kocaman oldun.

18 gün sonra 3 yaşını da dolduracaksın ve umarım planlarımız olursa doğum gününde Antalya'da, kuzenlerinle birlikte olacaksın.

Dün kreşe başladın ve ilk gününü çok iyi geçirmişsin.
Fakat bugün biraz keyifsizmişsin ve bu nedenle öğlenleyin geri döndün eve.
Ben de işyerimden öğle arasında apar topar çıkıp sana öğle yemeği hazırladım.
Seni çok özledim bugün.

Ve bugün maalesef çok mutsuzum.
Yanı başımızdaki Suriye'de iç savaş kasıp kavuruyorken, memleketinden kaçan Suriyelilerin cesetleri kıyılarımıza vuruyor. Bir tane de bebek var aralarında. Bodrum sahilinde bulunmuş cesedi. Yüz üstü yatmış öylece, ayağında ayakkabıları duruyor hala... Yanında annesi var mıydı acaba son anlarında? Yoksa can havliyle bırakıldı da, öylece boğuldu mu suda? Çok üzüldüm yavrucağa... İnşallah şimdi melekler oynuyordur onunla. Diyecek söz bulamıyorum.

25 Aralık 2013 Çarşamba

Montessori buluşmamız


6-18 ay grubu olarak ilkini Esra ablamızın Gölbaşı Rauf Denktaş Spor Tesislerinin oyun odasında organize ettiği buluşmamızın ikincisi Elçin ablamızdaydı. Şansımıza, Elçin ve güzel kızı Asya'nın evi bize çok yakınmış. 21 Aralık Cumartesi gününe denk gelen bu buluşmamızda Elçin, müzik temalı bir etkinlik hazırlamıştı. Oğlum İhsan şaşırtıcı bir şekilde uzun bir uykudan uyandıktan sonra, apar topar kışlıklarımızı giyinip yola koyulduk. Siteden çıkınca ilerde soldaki sokaktan aşağı, pusetle tıkır tıkır... İşte Asya'nın evindeyiiiiz. Girdik içeri, gitarist Mert abi, Pınar abla, sürpriz bebek Nejat ve oğlumun grup arkadaşları görkem, Mert ve Asya'yı gördük. Oğlum hala uyku modundaydı. Zürafa şeklinde marakaslar, ziller, gitar ve Elçin'in hazırladığı şarkı listesiyle herşey hazırdı. Ritim tutmaya çalışan anneler ve şaşkın kuzular... İhsan, ceviz adam şarkısını dinlerken gülümsüyordu, özellikle sonunda vah, vah, vah derken kıkırdıyordu. Kara sevda, kırmızı balık, parmağım nerdesin şarkıları ceviz adamı takip etti. Bir ara nasıl olduysa gangnam style'a geçtik, tam anlayamadan Ankara'nın bağları... Tabii bu son ikisini internetten indirerek dinledik. Çocuk şarkılarıyla analog müzik bi yere kadar :)
Dans, müzik, alkış ya da Görkem'in ifadesiyle nay naydan sonra yorulan kuzular için meyve saatine geçtik. Meyveyle pek arası olmayan oğlum ilk defa ısıra ısıra muzunu yedi. Sonrasında ise Mandalina ezmece, elma parçalamaca ise İhsan'ın olağan meyve etkinliklerindendi.
 Müzik sesi kesilip meyveler de yenince sıra Asya'nın salondaki köşesine saldırıya geçti çocuklar.

8 Ocak 2013 Salı

Vira Bismillah!

Deneme 1 2 3

Bugün oglumun dunyaya gelisinin uzerinden 3,5 ay gecti.
İhsan ogluma dair hic bir seyi kacirmadan aklimda tutmaya calisacagim desem de, eskiler dogru soylemis : soz ucar, yazi kalir.
Nitekim sozler ucmayacak olsa bile her sey sozle anlatilamiyor. Bazen kisacik bir video yetiyor ani hatirlamaya. İste bu bloga bunun icin niyetlendim.
2013 yilinin ilk kari Ankara'ya yagmis iken, sicak evimizin salonunda, oglum ana kucaginda sallanmakta iken basliyorum yazmaya. Tabi son birkac haftadir bilinc duzeyi hizla artan oglum, yazi yazmak icin her ipad'e baktigimda, onunla goz temasini kestigim icin agladigindan her ayrintiyi, gunu gunune yazabilir miyim bilemiyorum. Ama niyetlendik bir kere, devami da gelir umarim.

Ogluma hatira olsun.